19 Kasım 2009 Perşembe

Güngöremeyen...12.04.2009

Güngörende karşımızdaki tribünde zar zor seçilebilen bordo beyaz küçük bir pankart vardı. “Ölmek var, düşmek yok”..Güngören bu mantıkla çıkmıştı maça ama gerçek şu ki Güngören futbol olarak ölmüş, sanki zombilerle maça başlamıştık... Ama Karşıyaka bu zombilerden oluşmuş gibi top oynayan Güngören takımını maç sonunda tekrar hayata döndürdü. Bu aşamadan sonra düşerler mi, küme de kalırlar mı bilinmez ama bizim ilk altı şansımızı da artık zora soktuğumuz kesin.

Bu maçta yaklaşık 500 taraftarımız yine Süper Lig umuduyla döküldü Güngörene, yollara. 2003 yılının Şubat ayında yine buraya maça gelenler hatırlar buz gibi bir havada Güngörenle oynamıştık. Zar zor kazanmıştık, aynı bugün olduğu gibi İstanbulda bir derbi maçı vardı. O zamanki teknik direktörümüz Kemal Kılıç’a feveran edip kurtar bizi bu ligden diye sitem ediyorduk.

Maça gelince Karşıyaka oldukça baskılı başladı. Özellikle sağlı sollu devamlı kornerler kazandık. Ama kazanılan bütün kornerleri ya ön direğe ya da rakibin üzerine kullandık. Bu takım antramanlarda korner çalışması yapmıyor mu ? Değişik korner kullanma kombinasyonları ile bu dakikalarda gol atmamız aslında çok kolaydı. Karşımızda dediğim gibi bitik bir takım vardı. Yine de Ferhat ile Eser’in paslaşmalarından ilk golü bulup devreyi soyunma odasına 1-0 önde girmeyi başardık.

İkinci yarıya başlarken taraftarımız ve futbolcuların karşılıklı birbirlerine söz vermeleri işe yaramadı. Güngören istemeye istemeye kalemizin önüne gelmeye başladı. 59. dakikada kullandıkları frikik atışı yaklaşık 35 metredendi. Yine sanki amatör bir takımmış gibi ne barajı doğru dürüst kurabildik ne de Kerem doğru yer tuttu. Ölüyü diriltmeyi başardık !!

Maç iki tarafa dönebilecek bir hale geldi. Güngören canlandı pozisyonlar bile buldu. Neyseki Eser’in düşürülmesi ile kazandığımız penaltıyı Cihan attı kendimize geldik. Artık maçı alacağımıza inanmıştık ki, yine ceza sahası dışında kontrol altına alamadığımız top Kerem’in de katkıları ile kalemizde gol oldu...Maç öncesi tribünde en kariyerli futbolcumuz Kerem’den övgü ile söz ederken bu maçı kazanamamamızın baş kahramanı kendisi oldu.

Hele son dakikada kaçan bir golümüz var ki evlere şenlik. Sanki İngiliz sosyetesinde birbirine iltifatlarda bulunuyorlar. Ceza sahasında kimse topu kaleye vurmadı , hepsi birbirinin önüne pas vermeye çalışırken güzelim fırsatı harcadık. Halbuki maçın son dakikasında gelecek bu gol hem bizi havaya sokacak hem de maç çıkışı taraftar futbolcu iletişimini doruğa çıkaracaktı. Maç 2-2 bitince futbolcularda direk soyunma odasının yolunu tuttu.

Maç sonrası Güngören taraftarının Karşıyaka’ya karşı olumlu ve yapıcı tezahuratları klasik deplasmanda maç sonu gerilimi yaşamamızı engelledi. Güngören’den ligin bitmesine dört hafta kala hala play-offa kalıp kalamayacağımızı tartışarak ayrıldık. Bakalım bu işin sonu nereye varacak ?

Hiç yorum yok: