19 Kasım 2009 Perşembe

Akşama Babacığım Unutma Ülker Getir..20.11.2007

Haftalar ilerledikçe hem basketbol hem de futbol liglerinde taşlar yerlerine yavaş yavaş oturmaya başladı. Artık bu sezon liglerde hangi takımın neler yapabileceğini, hedeflerini, çok büyük sürprizler yaşanmadıkça hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz.

İstanbul’da haftasonu oynadığımız Ülkerbahçe maçı ne yazık ki iki hafta önce oynadığımız Ülkersaray maçı kadar zevk vermedi maça gelen Karşıyakalılara. Bunun ana sebebi Karşıyaka taraftarının önceki maçta olduğu kadar fazla sayıda olmaması ve ilk periyodda yapılan savunma eksikliği (hataları) ile tam 32 sayının yenmesi ve yeteri kadar karşılık verememekti. İkinci periyoddan itibaren Tanjeviç elinden gelen tüm çabayı gösterdi Karşıyaka’nın tekrar Ülker’i yakalaması ve maçın heyecanlı olması için. Zaman zaman fırsatlar da yakaladık farkı kapatmak için, ancak tam fırsat yakaladık derken yenilen üçlükler ya da fantastik hareket denemeleri maçın kaybedilmesine neden oldu.

İstanbuldaki son iki maçımızın televizyondan da naklen yayınlanması maça gelemeyenlerin takımımızın son durumunu takip etmesine yardımcı oldu. Maçın sonuna doğru çıkan ufak tefek olaylar dışında genel olarak gergin bir maç değildi. O ufak tefek olaylarda zaten deplasmanda Karşıyaka maçının olmazsa olmazlarından sayılabilir. En kötü şey deplasman takımı olunca fazladan bir yarım saat daha salonda bekletilmek. Izdırap gibi geliyor.

Maçı Abdi İpekçi Spor Salonun’da izlerken bir kulağımızda İzmir’den gelen haberlerdeydi. Neyseki ligdeki en zayıf halkalardan biri olan Gaziantep BŞB’ni son dakikalarda gelen gol ile aştıkta yine ümitlerimizi ileriye taşıdık. Son dakikalarda gol yeme adetimiz bu maçla değişti sonunda. İçeride oynadığımız 4 maçlık seri bu maçla sona erdi. Hedef 12 puandı , maçlar öncesi ben 10 puanın çok iyi sonuç olduğunu düşünüyordum, ama toplam 7 puanla bu seriyi kapatabildik. Herşeye rağmen altıncı takımla aramızda yalnızca iki puan var ve averajımız daha iyi. Antalya ve Sakarya bu hafta yenişemeyince aynı puanlı lider ve ikinci ile aramızda fark sekiz puana indi.

Geçen sezon basketbolda play-off oynayamadığımızı ve futbolda da son sıralarda bitirdiğimizi aklımıza getirirsek bu sezon şu ana kadar çokta kötü durumda olmadığımızı düşünebiliriz. Ayrıca özellikle basketbolda kendimizden kat kat pahalı takımlarla baş etmeye çalışıyoruz. Buna rağmen Play-off maçlarına kadar zirveyi hep zorlayacak gibi görünüyoruz.

Sezon başında da bir yazımda futbolla ilgili sezon sonu tahminlerimi yazmıştım. Tahmin yazmayı sevmeye başladım. İşin garip tarafı İddia oyunu başladığından beri bir kupon bile yatırmışlığım yok. Bakarsınız tahminlerim istediğim gibi gider de bende oynamaya başlarım. Hatta belki onbinlerce İddia tahmincisinden biri olurum bir gazetede… Ama istikrarsız bir Karşıyaka hepimizi bazen yatırabiliyor, bazen de yüreğimizi ağzımıza getiriyor bu hafta olduğu gibi, ne de olsa hangi maç olursa olsun Karşıyaka bizim için hep tek favori…

Ben bir taraftar olarak bu seneki liglerde Karşıyaka Spor Kulübü ile ilgili başarı kriterlerini şu şekilde belirledim. Bakalım benim başarı kriterlerime siz de katılacak mısınız ? Olabildiğince duygusallıktan uzak objektif bakmaya çalıştım.

Muhteşem Başarılı : Futbolda ilk 2 içinde olup Süper Lige çıkmak, Basketbolda Şampiyonluk.
Çok Çok Başarılı : Futbolda ilk 6 içine girip Süper Lige çıkmak, Basketbolda final oynamak.
Başarılı : Futbolda ilk 6 içine girmek, Basketbolda yarı final oynamak.
Normal Sonuç : Futbolda 6 ile 10 unculuk arası bir yer , Basketbolda Play-off oynamak.
Başarısızlık : Futbolda 10’unculuktan aşağı da herhangi bir yer, Basketbolda Play-off oynamamak.
Berbat Durum : Bu konuda yorum yapmak bile istemiyorum. 5 senedir futbol takımı bu ligde, basketbolda Play-off oynamamaktan daha kötü bir ihtimal bu takımla olamaz zaten…

Ama bu başarı kriteleri kimseyi yanıltmamalı, yalnızca bu sezon için geçerli, gidişata göre tahminlerdir. Herşeyden önemlisi kulübe kalıcı gelir getiren projeleri canlandırmak, kalıcı bir altyapı kurmak, mükemmel bir stadın planının yapılması ve hayata geçirilmesi bence en önemli başarılarımız olacaktır. Yoksa kısa süreli takımsal başarılar ( burada şampiyonlukları kastetmiyorum ) mutlaka unutulacaktır. Karşıyaka Stadı projesinin daha bizim bile nasıl olacağı konusunda fikrimiz yokken başka kulüpler tarafından örnek teşkil ederek kendi internet sayfalarına düşmesi bile güzel. Ne de olsa ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bir başlayabilsek kısa sürede bitecektir ama projeye başlamadıkça belki Kayseri’nin yeni stadı eskiyene kadar hep bu konu konuşulmaya devam edecek. Artık hep birlikte kafa kafaya verip yeni nesili nasıl Karşıyaka taraftarı yaparızı da ciddi şekilde konuşma ve tartışmanın vakti geldi. İlerideki yazılarımda bu konu üzerinde de sık sık yazmayı düşünüyorum.

İstanbulda ilk yedi haftada Ülker maçlarının üçünü noktaladık. Kolayı keyifle içtik ama kahve ve bisküvi boğazımıza dolandı. Geriye kalan çukulatayı da zamanı gelince mutlaka tatlı tatlı yeriz, Karşıyaka’da Ülker’in tüm ürünlerini kırıntı bile bırakmadan sillip süpüreceğimize kimsenin şüphesi olmasın…

Not : Bir klasik reklam spotu da benden bu hafta…Seneler önce radyoda ya da televizyonda başlıktaki tekerlemeyi dinlerken hiç birimizin aklına gelmezdi bir sezonda Ülker ile 8 maç yapacağımız.

Hiç yorum yok: