19 Nisan 2013 Cuma

İlkel Kabile

Çok yakında futbol takımı Real Madrid ile şampiyonlar ligi çeyrek finalinde karşılaşacak, Avrupa’da Türk taraftarının aynası olacak Galatasaray taraftarının bazılarının bugün Abdi İpekçi Spor Salonunda yaptıklarını aç kalan ilkel kabileler bile yapmazdı…

Her zaman olduğu gibi İstanbul’daki bu maçta yerimi almak için zamanımı ayarlayıp Abdi İpekçi Spor Salonuna geldim. Arabayı park ettikten sonra biletimi almak için gişeye doğru giderken birbirleri ile konuşan Galatasaray’lı taraftarların Karşıyaka’ya karşı inanılmaz dolduğunu gözlemledim. İstanbul’da Karşıyaka’nın oynadığı basketbol maçlarına göre çevrede çok fazla taraftar vardı. Belli ki Karşıyaka’ya karşı organize olmuş, salona gelmiş, belki de ilk kez basketbol maçına gelmiş taraftarlardı. Karşıyaka’daki maçta açılan pankart Galatasaray’lıları oldukça hırslandırmıştı.

Salonu kısmen doldurmuş Galatasaray taraftarı ve kendisine ayrılmış yere dağınık şekilde gelmiş genellikle İstanbul’da yaşayan Karşıyakalı 20-30 taraftar maçın başlamasını bekliyordu. İstanbul’daki güzel havadan yararlanan İzmir’den ve İstanbul’dan gelen Karşıyakalı taraftarlar daha salona girmemişti.

Salona erken girenlerden biri olarak benim de ilk aşamada fark etmediğim ciddi bir güvenlik sorunu vardı. Karşıyakalılara ayrılan bölüme geldiğimde karşı tribünden Galatasaray’lılar toplu halde Karşıyaka taraftarına küfür etmeye başladılar. Küfür ettikleri taraftarlar ise genellikle aileler ve İstanbul’da üniversitelerde okuyan Karşıyaka’larını izlemeye gelen genç taraftarlardı. Küfürlere her maçta olağan şekilde el hareketleri ve Kaf Kaf çekerek cevap verilirken karşı tribünde toplu halde hareketlilik başladı. Yaklaşık 200-300 kişilik grup aradaki tribünleri koşarak ellerini kollarını sallayarak geçtiler. İki taraftar grubu arasında gezinen özel güvenlikler OGS ile köprü geçen arabalara yol veren gişelerden farksızdı. Hiçbir müdahale yapmadılar. Olaylardan sonra özellikle görüştüklerim biz ne yapalım ? Bize jop bile vermiyorlar, niye kendimizi sıkıntıya sokalım dediler. Anlayacağınız bunlara özel güvenlik değil özel OGS cihazı demek daha mantıklı.

Çevik kuvvetin salona daha gelmemiş olması karşı tribünden taraftarların koşarak Karşıyaka tribününe rahatlıkla gelip saldırmasına neden oldu. Sürü psikolojisi ile yapılan bu tür davranışlar hangi tribünde olursa olsun çok büyük problemlere yol açabilir. Karşıyaka tribünü yanındaki kamera odası saldırıya uğrayan taraftarları koruyarak olayların çok daha ciddi boyuta gelmesini engelledi. O sırada giriş kapısı önünde bekleyen Karşıyakalı taraftarların salona girmesinin engellenmesi olası facianın önüne geçti. Havada uçuşan koltuk parçaları ve dolu kutu içecekler bazı taraftarlara zarar verdi. Kamera odasında mahsur kalan taraftarların ve çocuklu ailelerin yaklaşık 2 saat boyunca oradan çıkarılamayıp bekletilmesi güvenlik fiyaskolarının bir diğeriydi.

En ufak bir olayda Karşıyaka taraftarını dillerinden düşürmeyen yazılı ve görsel basın bakalım çoluk çocuk demeden saldıran bazı Galatasaray taraftarlarına neler diyecek ? Olaylar gözümün önünde olmasa bende şüphe ederim ancak bu olayda Karşıyaka taraftarının en ufak bir kusuru yoktu. Galatasaraya gelecek cezanın sıkı takipçisi olacağız.

Sonuçta kaliteli basketbol maçı izlemeye gelen iki takımın taraftarları hem verdikleri 10 TL bilet parasından oldular, hem trafikte zamanlarından oldular, hem gereksiz bir korku yaşadılar, hem de basketbol sevgisi aşılamaya çalıştıkları çocuklarının basketbolun salonda değil de yalnızca televizyonda izlenen bir spor olduğunu düşünmelerine sebep oldular…

Hiç yorum yok: